“55 Yıl Önce Mekanik Dayanıklılık Konuşulurken Şimdi Yazılımı Konuşuyoruz”
 
			İlk adımlarını 1971 yılında atan, “insana değer” vizyonu ile cesur adımlarla Türkiye’nin en köklü yedek parça ve otomotiv satış sonrası şirketlerinden biri haline gelen Motor Aşin, 55’inci yılına adım atarken, sektördeki büyük değişim ve dönüşüme de tanık oluyor. Sadece 20 metrekarelik bir dükkândan bugün 200’den fazla markanın distribütörlüğüyle yılda 2,5 Milyon adet yedek parça satışı yapan büyük bir ekosisteme ulaşan Motor Aşin’in CEO’su ve İTO (İstanbul Ticaret Odası) 52. Meslek Komitesi “Kara Taşıtları, Yedek Parçaları ve Ekipmanları” Başkanı Saim Aşçı, “55 yılda yaklaşık 30 milyon adet parça satışı gerçekleştirdik. O günlerde mekanik dayanıklılığı konuşurken, şimdi yazılımı konuşuyoruz.” açıklamasını yaptı.

Araç parkının büyümesi yedek parça ihtiyacını artırdı
2020’de 24,2 milyon olan araç parkı, bugün 33 milyona yaklaşarak önemli bir büyüme gösterdi. Bu büyüme, yılda ortalama 300 dolar parça ihtiyacıyla birleşince yedek parça pazarında 2,7 milyar dolarlık ek potansiyel oluşturdu. Motor Aşin verilerine göre, ortalama bir araç yılda 250–350 dolarlık yedek parça ihtiyacı doğuruyor. Bu da pazarın toplam büyüklüğünü yaklaşık 10 milyar dolar seviyesine çıkardı.

Elektrikli araçlarla parça profili değişiyor
Gelinen noktada artık araç parkının yüzde 1’iniyse elektrikli araçlar oluşturuyor. “Egzoz, debriyaj, yağ filtresi gibi geleneksel parçalara olan talep azalırken; batarya, inverter, elektronik modül gibi parçalarda yüzde 80’i aşan talep artışı gözleniyor” ifadelerine yer veren Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “2030’da bu oranın yüzde 15’e çıkmasıyla birlikte bu değişimin daha da hızlanacağını öngörüyoruz” dedi.

55 yılda 30 milyon adetlik yedek parça satışı
Türkiye’de 1970’li yıllarda yedek parça ve servis sektörü, “mekanik dayanıklılık” kavramı etrafında şekilleniyordu. O yıllarda sektörün gündeminde yağ filtresi kalitesi, krank mili ömrü, jant balansı, karbüratör ayarı gibi tamamen mekanik konular vardı. O dönemin usta–çırak geleneği, yerli üretimin gelişimi için de büyük rol oynamış; sanayide el emeği, tecrübe ve pratik bilgi esas alınmıştı.
Bugün ise tablo tamamen değişmiş durumda. Günümüzün yedek parça sektörü, batarya hücre kimyası, inverter yazılımı, termal yönetim algoritması, yüksek gerilim güvenliği gibi dijitalleşmiş konuları konuşuyor. Ustanın yerini teknisyen, çıraklığın yerini sertifikalı eğitim aldı. Karbüratör ayarı tarih olurken, bugün servislerde OTA güncellemeleri ve batarya dengeleme kavramları öne çıkıyor.

Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, bu dönüşümü şöyle özetliyor:
“1970’lerde sektörümüz, ‘hangi parça daha uzun ömürlü’ sorusuna cevap arıyordu. Bugünse ‘hangi sistem daha akıllı’ sorusuna. Mekanik çağdan dijital çağa geçişin tam ortasındayız. Tüm bu sürece sahaya 30 milyon adetlik yedek parça sağlayarak tanıklık ettik. 55 yıl önce mekanikten, tornavidadan, lokma takımından bahsediyorduk. Bugün ise yazılım, veri analitiği ve batarya mühendisliğiyle aynı ruh devam ediyor. Türkiye’nin SSH sektörü, bu iki dünyanın sentezinde şekilleniyor. Dünya’da da bu iki alanın sentezi daha fazla ön plana çıkacak. Benzinli araçlardan ve alternatif yakıtlı araçlardan söz etmeye devam edeceğiz. Otomotiv satış sonrası sektörü aynı zamanda Türkiye için sadece bir iş alanı değil, bir mühendislik hikayesidir. 1970’lerin emeğini 2030’un teknolojisiyle birleştirebilen firmalar, ülkemizi küresel tedarik zincirinde üst lige taşıyacaktır.” açıklamasında bulundu.

Benzinli ve dizel araçlar için parça ihtiyacı devam edecek
Benzinli, dizel ve hibrit araçlarda da yazılım teknolojisinin önemli bir noktaya ulaştığını aktaran Aşçı, “İçten yanmalı araçlarda da yazılım verimlilik ve sürdürülebilirlik anlamında kritik bir görev alıyor. Ancak mekanik parçalar, sarf malzemeleri ihtiyacı da 2045 yılına kadar devam edecek. Elektrikli araçlardaki yükseliş trendi bir süre yatay konuma geçerken, jeopolitik konular nedeniyle hibrit, hidrojen, alternatif yakıt gibi hususların da ön plana çıkacağını görüyoruz. Ülkemizdeki elektrikli araç sayısı milyonlara ulaşsa da var olan benzinli ve dizel araçların bakım ihtiyacı sürecek.” dedi.
 
					 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			 
			