BMW 4 Serisi Coupe Sert oyuncu

BMW, sedan karoser ve coupe karoser seçeneklerine farklı isimler koyunca keyifli ama kafa karışıran bir durum ortaya çıktı. Önden aynı yandan ve arkadan farklı görünseler de aslında hepsi aynı platforma ve özelliklere sahip. BMW 4 Serisi Coupe’de bu durumu iyi anlatıyor.

Mevcut 3 Serisi Sedan ile benzerliğini gizlemeye gerek duymayan 4 Serisi Coupe,karoser özelliği sayesinde daha sporif ve ser duruyor. Özellikle farklılaştırılmış tampon tasarımı, ön çamurluklardaki solungaçlar ve daha belirgin hale getirilmiş omuz çizgisi 4 Serisi Coupe’yi güçlü gösteren detaylar. Bu noktada otomobilin burnunda, tamponun sağ ve sol tarafında bulunan “air curtain-hava perdesi” adı verilen hava delikleri, havayı lastiklerin etrafından yönlendirerek tahliye etme özelliği sayesinde yüksek hızlarda rüzgar direncini azalttığını söyleyelim. Çamurluklardaki hava solungaçları da işlevsel ve davlumbazların içindeki havanın neden olduğu türbülans ve sürtünmeyi azaltıyor.
Boyut olarak ta BMW 4 Serisi Coupe’nin 4638 mm’lik uzunluğu 3 Serisi Sedan’dan 14 mm daha fazla, 1825 mm’lik genişliği 14 mm daha fazla, 1362 mm’lik yüksekliği ise 67 mm daha az. 2810 mm’lik dingil mesafeleri ise aynı.

420d’nin ön konsolu güncel 3 Serisi Sedan ile benzer. İç mekân spor bir otomobil için yeterince işlevsel ve 3 kollu direksiyon simidi şık bir tasarıma sahip olmasının yanı sıra ele de iyi oturuyor. Kalite hissi iyi olsa da sağ kapı tutamağının yerine tam oturtulmamış olması gözümüze battı. Tabi bu durum test aracımıza özgü bir durum olabilir. Coupe otomobillerde arka koltuklar birinci öncelik değil ve baş mesafesi doğal olarak 3 Serisi Sedan’dan daha az. Ama yine de kabul edilebilir bir yaşam alanı mevcut.

420d’de bulunan 8 ileri oranlı otomatik şanzımanla kombine edilmiş 2 litrelik turbo dizel motor, 184 HP güç ve 380 Nm tork üretiyor. 1750 d/d’den itibaren gelen maksimum tork sayesinde alt devirlerde bile etkili çekiş sunan bu motor otomobile sağladığı 7.3 saniyelik 0-100 km/s hızlanma değeri ile performanslı sürüş beklentilerini rahatça karşılıyor. Üstelik fabrika verisi şehir içi yakıt tüketimi de 5.4 lt/100 km ve bu değer oldukça ekonomik.

M Spor Paket’li 420d ile yola çıktığımda ilk dikkatimi çeken nokta süspansiyonun sportif sertliği oldu. Direksiyon tepkileri çok iyi olan otomobil, sıkı süspansiyon sistemi, yüzde 50:50 ağırlık dağılımı ve düşük ağırlık merkezi sayesinde virajlı yollarda üst düzey yol tutuş sağlıyor. Elektronik sürüş destek sistemlerini kapattığınızdaysa bu otomobilin tadını daha çok çıkartabilmek mümkün. Tabi tecrübeli olmak şartıyla. Vites kolunun sol tarafındaki butondan otomobilin sürüş modunu Eco Pro, Comfort ve Sport (Sport+ opsiyonel) olarak ayarlayabilmek mümkün. Eco Pro modda otomobilin ekonomi potansiyeli tamamen kullanılıyor ve gaz pedalı tepkileri biraz ağırlaşıyor. Bununla beraber klima sistemi de ekonomi odaklı çalışıyor. Eco Pro moduna eklenen yelken-seyir modu sayesinde 50-160 km/s hızlar arasında ayak gaz pedalından çekildiği zaman motor ve aktarma organları ayrılıyor. Yani vites boşa atılmış oluyor ve araç bu sayede yolda akarcasına ilerliyor. Bu sayede hem daha sessiz hem de daha düşük yakıt tüketimi elde edilebiliyor. Tüketimi düşürmek için diğer bir silahsa stop-start sistemi. Bu sistem tüketimi düşürse de biraz sarsıntılı çalışıyor.